Trans Kurbanları Anma Günü

Covid19 salgını, sadece trans insanlara değil, göçmenler, sığınmacılar, mülteciler, engelliler, yaşlılar ve HIV ile yaşayan insanlar gibi diğer marjinal gruplara yönelik eşitsizlikleri, sistemik baskı ve şiddeti de artırdı.

Her yıl, 20 Kasım'da, kendimi transfobik şiddetin kurbanı olan insanları düşünürken buluyorum. 2020'de temel insan haklarını kötüye kullanmak ve insanları anlamsız, pratikte birbirine karşı çıkan kategorilere ayırmak bana saçma geliyor. Tam olarak, bunu sinir bozucu buluyorum.  Ben, geçen 12 ay içinde, bir şey değişti mi merak ediyorum - hatta biraz - iyi için. Transfobi ve trans insanlara karşı ayrımcılığın azaltılmasına ve yaşam kalitelerinin artırılmasına daha fazla katkıda bulunmak için önümüzdeki 12 ay içinde neler yapabileceğimi düşünüyorum. 

Bugün, 2020'nin trans kurbanlarını andığımız ve kendi kaderini tayin etme ve bunu sağlama hakkının önemini yeniden teyit ettiğimiz gündür. Bunu, haksız yere hayatlarını kaybeden trans insanları ve aramızda yaşayan trans insanları, toplumumuzu lekelemeye devam eden transfobinin tüm kurbanlarını aklımıza getirerek kullanalım. Seslerini bulmaya çalışan insanların yanında olalım ve kendi ayrıcalıklı konumumuzu kullanarak yanlarında her insana eşit, saygı ve haysiyetle davranıldığı daha iyi bir dünya talep edelim.

Sona ermek üzere olan zor bir yılın ardından, 2021, cinsiyet kimliğinin yasal olarak tanınmasına ilişkin yasa tasarısının Kıbrıs Parlamentosu'na ulaşacağı yıl olabilir. Bu doğrultuda bu kadar çok çalışan bizler için, yasal değişim sadece bir meydan okuma değil, aynı zamanda mutlak bir hedeftir.